TARİHİN YAZILDIĞI YER : ÇANAKKALE

Yarın 19 şubat yani çanakkle savaşının başlangıcının yıldönümü.

Çanakkale bir türk gözüyle bakmasanız bile gerçekten dünyadaki en büyük direnişin yaşandığı destansı bir savaştır.

Dünyanın en büyük ordularının hep birlikte tepemize yığıldığında, direnişin başarılı olması gerçekten maddi sebeplerle açıklanabilecek gibi değildir. Yaratan, adeta eliyle yardım etmiş gibidir.

Askerlere savaşmanın değil de ölmenin emredildiği yerdir.

Öldüreceği can düşmanına, hayat verebilme erdeminin gösterildiği yerdir.

Bir kişinin 225 okkayı 3 kez kaldırdığı yerdir.

Göklerden vücut parçalarının yağdığı yerdir.

Annelerin evladını kurban olmaya gönderildiği yerdir.

Çanakkaledeki durumu Atatürk'ün şu sözleri bir nebze açıklar vaziyette:

“Biz, kişilerin kahramanlık sahneleriyle ilgilenmiyoruz.Yalnız size Bombasını hadisesini anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulamamacasına kamilen düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar gıptaya şayan bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe bile göstermiyor, sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur’ân-ı Kerim, Cennet’e girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kudretini gösteren hayrete değer ve tebrike yaraşır bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi’ni kazanan bu yüksek ruhtur.”

Dini hassasiyeti bilinen Mehmet Akif Ersoy'un burada ölen şehitlerimizi, Bedir Savaş'ında ölen sahabelerle bir tutması, savaşın İslami açıdan da boyutunu gösteren bir örnektir.

Çanakkale Şavası, bütün Türk milletinin ayrıntılı bir şekilde bilmesi gereken bir savaştır. Ne yazık ki Çanakkale Savaşını anlatan dünya çapında kaliteli bir film hala yapılamamıştır. Hala Çanakkale'de ne olduğunu bilmeyen pek çok insanımız var.