Sınavlar için geçen hafta Edirne'ye gittim ve alnımızın akıyla döndük bu sefer.
Kampüs içinde engelliler için yapılan ama daha çok yabancı öğretim görevlileri ve yabancı öğrencilerin kaldığı kaliteli ucuz bir otelde kaldım beş gün ama öğretim görevlileri gelince sepetlendik nihayetinde. Sonra özel bir öğrenci yurdunda kaldım iki gün.
Dün akşam yurtta bir akşam iki eleman tartışırken bizim Talip kayda almaya başlamış : Bir albino arkadaş iddia'yı savunuyor, normal ticaretten farkı olmadığını söylüyor ve ekliyor : Para Dönüyor !
Video yayınlıyorsam ya trend olup, milyonlarca kez izlenmiştir ya da izlenecektir. Bunu binlercesi izledi, birkaç güne kadar da milyonlar izleyecek.
Harun Yahya isimli bu adam kimler tarafından destekleniyor, paranın kaynağını nereden alıyor bilemiyorum ama birileri tarafından çok güzel kullanılıyor. Hani başkasının dinine laf etmem genelde ama bu adam için rahatlıkla söylüyorum : Tam bir münafıktır.
İşte videonun içeriği :
- Düşmaları bir çatır çatır çatlatalım o münafıkları, Seviyormusun Beni Sen
- Şu anda yaşayan en çok sevdiği kişi sizsiniz hocam çok derin seviyorum, Maşallah
- Hay maşallah, elhamdülillah. Hocam siz..
- Ben de çok seviyorum, inşallah
- Ama ne kadar merak ediyorum.
- Çok, aşırı çok
- Maşallah. Sen güzeller güzeli
- Canımdan çok seviyorum hocam, allah için deli gibi aşkla çok seviyorum.
- Maşallah, elhamdülillah. Allah'ın tecellisi olarak, tabi Allah aşkını bütün sevdiklerimize, kardeşlerimize yansıtıyoruz inşallah,.. Siz
- Hocam size olan sevgimin yani kelimeyle bir tarifi yok, maşallah
- Yahu şimdi o münafıklar ne olmuştur biliyormusun, böyle sünger gibi içe çöküp kavrulmuşlardır.
- (hep bir ağıazdan) inşallah
- Müminlerin de kalbinde inşirah ve ferahlık ve güzellik meydana getirmişlerdir.
Geçen gün bir eylem sonunda polisten kaçmak için cuma namazı çıkısı cemaatin arasına karışmaya çalışan birini polis tutup öğle namazı kaç rekat diye sorar ve 4 rekat diyen eylemciyi gözaltına alır.
Bilmeyen varsa belirtelim, öğle namazı 4 rekat farz, 6 rekat sünnet olmak üzere 4 sünnet-4 farz-2 sünnet sıralamasıyla kılınır. Birine sorduğunuzda da 10 rekat der.
Olaya geri dönersek, polis aslında onun eylemci olduğunu biliyor ve soruyu formaliteden sorup gözaltına alıyor, yoksa zaten öğle namazının 10 rekat olduğunu bilen biri de, o an şaşkınlıkla 4 rekat olarak sadece farzını söyleyebilir.
Ama asıl konu ise bu olayı yorumlayan Fatih Altaylı'nın öğle namazı için Şafilerde 4, hanefilerde 5 rekat demesi. Ve bunu çıkan adam şafiydi belki ve polis onu tutukladı, "polis şafilerde 4 rekat olduğunu bilmiyordu" şeklinde tamamlaması.
Fatih Altaylı'nın beynamaz olduğunu, hatta islami değerlerle herhangi bir gönül bağlantısı olmadığı zaten tvden açık açık görüyoruz. Hayatını müslümanların arasında geçirip öğle namazının kaç rekat olduğunu bilmeyecek kadar takoz olunabileceğini biz daha önceleri de görmüştük.
Ama bunlardan birinin koskoca bir cemaatin dini liderini, dini bir söyleşi için tvye çıkarmasını biz ilk Altaylı ile gördük. Hiç tvye çıkmayan hocanın çıka çıka Altaylı'nın programına çıkması ayrı bir şaşılacak durum tabi. Sonrası malumunuz, islami kuralları açıklayan bir hoca karşısında pis pis sırıtan iki pişmiş kelle... ve onların pis sırıtışına eşlik etmekten başka birşey yapamayan-yapmayan sonraki günlerde çıkacak videosunu bekleyen hoca...
Yeni bir kaset daha çıktı piyasaya ve bu sefer başrolde MHP'li vekiller vardı. Videoda "başka seçenek bırakmadılar" tarzında bir açıklama varki buradan kaseti hazırlayanların gene MHP içinden birileri olduğu izlenimi oluşturuluyor, tabi bunu bilemiyoruz, hedef şaşırtma da olabilir.
Fakat ortada çok vahim bir durum var. Onbirlerce insanın duygularını sömürenlere parti başkanları tarafından üst düzey görevler veriliyor. Bu görevlerde bulunurken onbinlere hakaret ediyor, kabul ettiğini sandığımız değerleri hiçe sayıyor ve sonunda burada maskeleri düşüyor.
Bu videodaki baş aktör, MHP Adana milletvekili Recai Yıldırım ve beraberinde birkaç MHP'li daha.. Ayrıntılı yorum yapmıyorum.
Fakat çekilen de iğrenç çekenler de! Koskoca ülke şantajla ve kumpaslarla yönetiliyor.
Köyünde gsm operatörleri çekmeyen vatandaşın biri reklamlara inat bir video çekmiş. Vodafone hat kullanan adam, reklamlarda oynayan şafak sezere sesleniyor ve şöyle diyor : "Gel ben sana göstereyim kırmızıyı"
"Evet arkadaşlar bu gördüğünüz nokia telefonunun vodafone hattı ben size şimdi şöyle açıyorum Gördüğünüz gibi burda şebeke var mı arkadaşlar, yok. Ne oldu sezer, hani, hani şafak nerdesin hani trabzonda çekiyordu ya, yok zindanlarda çekiyor, yok suyun altında çekiyor, yok suyun üstünde çekiyor.. Çekmiyo oğlum çekmiyo ! Gel de ben sana kırmızıyı göstereyim buraya Burası çorum ortaköyün oruçpınar köyü, eski adıyla karadağ Gel kırmızıyı gör...
İnternetten mp3 indirmek günümüzün olağan olaylarından biri ve herkes dinlemek istediği müzikleri artık para verip almak yerine internetten indirmeyi ve ya şarkıya sahip başka bir arkadaşından paylaşmayı tercih ediyor. Eskiden internetten mp3 indrilmesi konusunda değişik fikirlerim vardı ama artık öyle düşünmüyorum... Tüketim çılgınlığının sanat dünyasına etkisi olarak artık albümler de eskisi kadar dinlenilmiyor, bir haftada dinlemekten sıkıldığımız hit şarkılar oluyor. Piyasadaki sanatçıların bolluğu da bunu körüklüyor.
Özellikle son zamanlarda hızla türeyen film siteleri var bu sitelerden isteyenler film izleyip indirebiliyor. Hatta geçende gördüm tr uzantılı domainle bu işi yapanlarda var ve bu siteler herhangi bir sansüre de uğratılmıyor.
Müzik indirme ve dinleme konusunda ise youtube gibi sitelere müsaade edilirken, yotube'daki iliştirme kodları ile videoyu kendi bünyesine ekleyen küçük siteler kapatılıyor. Mesela sitelerimden biri bu şekilde kapatıldı. İçinde baksanız 15-20 şarkı ya var ya yok ama kapatıldı. Üstelik bu içeriklerin sağlayıcısı youtube gibi siteler açıkken.
Bununla beraber Müyap'ın Youtube'da kendi hesabı bile var ve klipleri kendi ekletiyor. Yani hem bu işin yasak olduğu için sitelere dava açıp kapattırıyorsunuz, sonrada gidip o içeriği kendiniz yüklüyorsunuz. Müyap'ın bunun karşılığında para aldığı kesin. Peki bu paralar albümün çıktığı müzik şirketi ile paylaşılıyor mu ?
İşler bu kadar ironik ve saçma sapan bir hal almışken aslında baştan sorgulanması gereken birşey var. Müzik paylaşmak neden yasal olmasın ! Sonuçta bu korsan albüm değil, para ile satılmıyor bu. Üstelik sanatçılar artık albüm satışından gelir elde etmediklerini bağıra bağıra söylerken...
Siz öldürmeyi çok iy bilirsiniz. Terör faaliyetleriyle kurulan israil devleti terör saçmaya devam ediyor. İnsani yardım vakfının filistine ilaç ve diğer zorunlu ihtiyaçları için hazırladığı gemisine saldıran israil, iki kişiyi öldürdü ve pek çok kişiyi yaraladı.
Türkiye siyaset tarihinin büyük bir bölümünde yer alan ve ana muhalefet partisinin başkanı olmak gibi büyük bir görevi üstlenen Deniz Baykal'ın böyle bir videosu olduğunu duyunca gerçekten çok şaşırdım, kendisi adına üzüldüm de...
Bu kadar gündemdeki bir ünlü şahsiyetin bu derece rezil bir duruma düşmesi gerçekden çok üzüntü verici ama Baykal'ın ve diğer Chp'li yöneticilerin açıklamasını izleyince bu üzüntüm yerini sinire bıraktı.
Bu videonun çekilmesi ve yayınlanması ki öyle açık saçık bir görüntü yok, lakin kesinlikle ahlaki değil ve iğrenç bir politik oyun. Ama Baykal'ın yaptığı sanki normal bir şeymiş de anormal olan sadece bunun çekilip yayınlanmasıymış gibi bir tavır içine girilince insan artık yuh diyor. Beraberinde kesinlikle bir özür olmalıydı!
Sen git karını evli olan başka bir kadınla aldat, ki bu kadın senin partinin çatısı altındaki bir kişi. Senin milletvekili olmasına karar verdiğin bir kişi ... Sonra da bağır, çağır köpür... Bir de bunu örtbas etmek için önceki günlerde yapılan suikast iddialarının yoğun bir şekilde gündeme getirilmesi bu durumunu iyice acınası bir hale getirdi.
Bu video Chp için oldukça kötü oldu. Parti çatısı altındaki kişileri eşlerini aldatarak birbirleriyle cinsel ilişki yaşamaları CHP'nin yumuşak karınlarından biri olacaktır. Bunun ayıbın altına imza atan da Deniz Baykal'dır.
Sayın Baykal yarın öbür gün kongrede çıkıp tekrar aday olma yüzsüzlüğünü de yaparsa şaşırmayacağım. Zamanında bırakması gereken parti başkanlığını bırakmayarak Chp'yi çıkmaz sokaklara sokan Baykal, Chp'ye bundan sonraki süreçte ne kadar daha zarar verecek merak ediyorum.
Tabi bir de bu yayınlanan video varan 1 diye yayınlandı ve müstehcen birşey yok denebilir. varan 2 denilerek video bitiriliyor ve eminimki 2. videoyu tüm Türkiye heyecanla bekliyor...
Konu hakkındaki yorumlarınızı aşağıdaki yorum formundan gönderebilirsiniz, özellikle istiyorum....
Afrikada sarhoş eden bir meyve türü varmış ve bu meyveyle beslenen bazı 4 ayaklı büyükbaş hayvanlar sarhoş olup sağa sola yalpalayarak otlamaya devam ederlermiş. Bu 4 ayaklı büyükbaşlar hayvan bilmiyorlar ondan yiyorlar peki bizim 2 ayaklı hayvanlara ne oluyor..
Yukarıdaki kısmı bir arkadaşıma öğretmeni anlatmış. Şu resimleri görünce aklıma geldi. Fotoğraflar ise alkolün insanları ne seviyeye düşürdüğünü gerçekten çok iyi gösteriyor. Bazı fotoğraflarda durum çok daha içler acısı ama pek etik olmayacağından onları yayınlamadım.
İnsanı hayvanlardan ayıran şey aklı ve iradesidir.
Bunu yok eden bir maddeyi insan neden bünyesine katar? Katınca insan olmasının bir özelliği kalır mı? Ya da böyle bir maddeyi kullanmayı nasıl marifet sayabilir? Kullanmakla övünmesini nasıl bir mantık kaldırır?
Bu soruları kullanmayı düşünenlerin ve ya yeni başlayanların, alkolik hale gelmemişlerin kendilerine sorması gerekir. Alkolik hale gelenlerin ise zaten sorabilecek bir yetisi yoktur...
Kavgaların içinde hep bir pislik vardır. Ya bütün taraflar, ya bir taraf pisliktir. İkiside değilse bun tarafları kapıştıran bir pislik vardır.
Kavgaların içinde en çok dikkat çekenler ya kız kavgalarıdır ya da insani duyguların tamamen öldüğü, karşı tarafa işkence edilir gibi dayak atıldığı kavgalar.
Kız kavgalarının meraklıları genelde açlıktan kendini kaybetmekte olan hemcinslerim olur. Kavgada kızlardan
Makarna hiç bu kadar sade olmamıştı ! Yemekteyiz Öğrenci Evi, oldukça başarılı olmuş bir kısa film. Günlük hayattan farklı tip insanların komedi tarzı anlatan film üniversite öğrencileri tarafından tutuldu. Facebook'ta, çeşitli forumlarda ve pek çok video sitesinde paylaşıldı.
Filmin senaryosunu yazan, yöneten ve Otlakçı Enver karakterini canlandıran Marmara Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü öğrencisi Enver Engin Karalar'ın birçok başarılı kısa filmi bulunuyor. Film oldukça yayıldı, bilmeyenler için bende yayınlamak istedim.
Filmin karakterleri: OTLAKÇI (Enver Engin Karalar): Göçebe hayatı yaşayan. Her zaman dört ayak üzerine düşen, insanların kıramadığı, şeytan tüyü olan biri...
ZENGİN (Ömer Varış): Maddi durumu iyi öğrenci kesiminden. Lüks bir hayat yaşıyor. Gece kulüplerine gidiyor, yatıyla geziyor.
DİNİ BÜTÜN (Alp Özkardeş): Dinine bağlı, maneviyat düşkünü, kendi çevresinde yaşayan, ince eleyip sık dokuyan ama sessiz ve saf görünümlü.
HİPPİ (Utku Tavalı): Kural tanımayan, özgürlüğüne düşkün, hayalperest, doğa aşığı ve Bob Marley hayranı.
ENTEL (Egemen Şahin): Felsefi bir yönünün olduğunu düşünen, herşeyden anladığını sanan ama öyle olmayan, konudan konuya atlayarak ilgileri üzerinde toplamaya çalışan, sanatçı ruhlu
Birkaç ay önce bir video dolanıyordu internette. Elemanın biri yolda yürüyor, kendisine incil vermek isteyen misyonerlere bağırıp, çağırıyor, küfrediyor ve yola kurdukları tezgaha bir tekme vurarak, dağıtıyordu.
Bütün millet de bunu çok doğru birşeymiş gibi özümsemiş, videodaki yıkıp, dağıtan herifle kendini özdeşleştirmiş ve videoyu full-forwardlıyordu.
Videoyu tarafsız bir gözle seyredecek olursanız, videodaki kahramanın kaba, zorba biri olduğunu. Yaptığının da son derece yanlış olduğunu anlamanız zor değil. İnsanları gaza getirmek o kadar basit, bir video izlet, milli bir türkü-marş dinlet ver eline silahı dağıtsın etrafı gibi görünüyor.
Bu videonun bu kadar paylaşılmasınn sebebi de bu gaza gelmek. Dini değer üzerinden olaydaki zorbalık manipüle ediliyor. Herkese çok doğru bir davranışmış gibi yutturuluyor.
Bu video hakkında birkaç öy önce yazacaktım, ksmet olmamıştı. Bugün tekrar rastlayınca yazdım. İnsanlar çok rahat dolduruşa gelebiliyor. Herkez manipülasyona maruz kalmaya açık bir halde ne verilirse yutuyor.. Önceki yıllardan ermeni mevzusunu da hatırlarsak, Hrant Dink öldüğünde ilk önce 'Hepimiz ermeniyiz' sloganlar attırılmış sonra da tekrar ermeni karşıt bir dalgalanma olmuştu. Daha sonra ermenilerden özür dileme kampanyası başlatılmış ve hemen ardından da bir özür dilemiyoruz kampanyası yerleşmişti gündemimize...
Kısacası çok çabuk dolduruluşa geliyoruz. Hemen parlıyor, hemen de sönüyoruz. Kendi sözcüklerimiz yerine başkalarının hazır kalp cümlelerini kullanıyoruz. Süregelen halimiz bu.. Bilmem ne zaman değişir...
Bir zamanlar eksik etek şarkısı yüzündenuzun süren bir atışma başlamıştı. Eksik Etek -> Eksik Etek Cevap -> Eksik Etek Cevaba Cevap vs vs...
Şimdi de farketmez şarkısı üzerinden başlamış bir atışma gidiyor.. Eksik eteğe göre daha edepli diyebiliriz.
Bu Farketmez şarkısı sanırım askere gidenleri biraz daha gaza getirmek için yazılmış ve askere gitmesenizde gaza geldiğiniz, benimde oldukça hoşuma giden bir şarkı olmuştu. Hatta facebook üzerinde arkadaş listemdeki kızların bile paylaştığı bir şarkı.
Daha sonra bu şarkıya birkaç kız tarafından küfürlü bir cevap yazılmış. Bunun üzerine de bir cevap daha gelmiş. Yerinede oturmuş gibi.. Bilmiyorum bir cevap daha gelir mi?
Bir bakıma eski geleneklerin (aşıkların atışması) devamı gibi de düşünebiliriz hani :)
Bu blog işine ilk girdiğimde ki 4 yıl filan oluyor. Hit almaya çok önem veriyordum. Şimdiye kadar abartısız söylüyorum dopdolu ve ziyaretçinin ihtiyacını görecek 30'u geçik site açtım. (Abartmıyorum). 'Acemiblogculuk' dönemimin eserleri. Siteleri sadece belli bir konuda açıyordum veiçeriğide internetteki forumlardan kopyalıyordum. Sonra bunların tamamına yakınını sildim. Şu anda silmediğim ama yıllardır da girmediğim 7-8 tanesi de hala duruyor. Ör: yesilay.azbuz.com superkodlar.azbuz.com vs. vs.
Bunlardan biride bir mp3 sitesiydi. İçinde çeşitli yerlerden toparlanmış 1000'lerce mp3 ve 100'lerce film vardı. O sanatçılar internetten mp3 indirme işine pek takmıyordu. Korsan CD ciler kadar yaygın değildi. Asıl hedef onlardı.
Sonra bir yerde, mp3 indirmenin günah olduğu konulu bir diyaloga muhatap oldum. Sonra düşündüm, indirmek günahsa, yayınlamak.... Ben ne diye boşuna milletin günahına giriyorum. Sonuçta benim hiçbir çıkarım yoktu. O zaman reklam filan da yayınlamıyordum. Hergün 1000'lerce hit almaktan büyük haz duyuyordum o kadar.
O diyalogdan sonra ilk işim gidip siteyi silmek oldu. Siteyi tamamen sildim. Ne mp3 kaldı ne film. Şimdi düşününce tam bir enayilik gibime geliyor. Hiçbir çıkarım yok. Gidip boşu boşuna bir dünya günah. Neyse kurtulduk, bitti.
Bu sitedeki indirilmeyen sadece dinlenebilen müzikleride bilgi.orjinaldelikanli.com a taşımıştım ki. Aktarma sırasında. Blogger'ın kod düzenleme hatarımdan bir kısmı çar çur oldu.
Buradan mp3 yayınlayan arkadaşlara sesleniyorum. Boşuna başkalarının günahını üzerinize almayın. Bırakın bu mp3 yayınlama işini.
ve konu ile zıt ama bu videoyu hatırlatmadan geçemeyeceğim:
Daha önce yıllardır peşinde koştuğu Road Runner'i yakalayan Çakal Vayli'den sonra, bizim Saftrik Elmar da Bugs Bunny'nin işini niyahet bitirdi. Bugs Bunny sizlere ömür, cenazesi yarın cuma namazına müteakip, Selimiye Camiinden kalkacaktır. Allah tüm Loney Tunns ailesine sabır versin...
Kurtlar vadisi yeni filmiyle tekrar geliyor. Yayın saatinde tartışmasız en çok izlenen program olan yapımın eski bölümleri bile reytingde birinci oluyordu. Diziden sinemaya fırlayan ilk film olan Kurtlar Vadisi Irak, gösterime girdiği zamana kadarki filmler arasında en çok izlenen film olmuştu. Filmin konusuda ilginç 'Gladio'. Biz kısaca ergenekon diyelim. Sürekli izlediğim bir diziydi ama 3-4 ay önce show tv ile anlaşamadığından verdiği aradan sonra yayınlanan bölümlerinden sadece 1-2 bölüm izledim. Dizinin en sevdiğim yanı ise ergenekon karşıtı olan nadir yapımlardan olması.