Üniversitelinin Vize Haftası

Üniversiteli sınav vakti yaklaştıkça huzursuzlaşmaya başlar. Vizelerde huzursuzluk biraz daha azdır.

Son bir hafta huzursuzluğu iyice artıp, kendini suçlu hissetmeye başlayınca, ders çalışmaya başlar. (Bu genelde zor bölümler için ve ya derslerine fazlaca önem verenler içindir. Tembeller üzerine alınmasın)

Vize haftası çatıp gelince, hayat durur. Herşey farklılaşır, akıllara olmadık fikriler gelir. Sorunlara yaklaşım yönteminde yemeklere kadar her konuda artık bir evrim geçirilmiştir.

Zaten doğru dürüst yapılmayan yemekler artık makarna ve hazır çorbadan ibarettir. Tabi oda yapılırsa... Büyük ihtimal abur cuburla geçiştirirlir ya da dışarıda yenir yemekler.

Kahvaltılar eğer sabah sınav varsa geçiştirilir. Yoksa o zaman uzun uzun yapılır. (çay - yumurta - patates)

Gündüzleri vakit gayet makul bahanelerle çürütülür. Akşam gece için 3'ü 1 arada kahve stoğu yapılır ve 7, 8 , 9, (12 ye kadar yolu var) gibi ders çalışmaya başlanır.

Kimileri 'zaten vize notu pek etkilemiyor önemli olan final' mantalitesiyle 1 saat sonra bıkıp uyur (Dikkat: Bu kişiler final gecesi de aynı şeyi bütünleme var ya da yaz okulu var diye yapacaktır.)

Sabah sınava giderken çıkartılan özetler ve ya notlar birlikte götürülür. (Büyük ihtimal yolda veya sınav saati beklenirken okunmayacaktır ama psikolojik olarak kişiyi rahatlatır.)

Arkadaşlarla birlikte çalışma ise şöyle geçer:Önce bir çay koyulur. Beraberinde hazırlanmış olan abur cubur ne varsa tüketilir. Ve bu esnada ders çalışmaktan çok sohbet, dedikodu, gıybet daha favoridir.

Çay bitince zaten bakılırki vakit hayli geç olmuş artık çalışalım. Kahveler hazırlanır ders başına geçilir. Bir iki soru çözünce bir gevşeme baş gösterir. Eğer takıldığı yerler olursa yanındakine sorar onun konsantrasyonunu da bozar. Biraz daha zorlananlar pes eder(nasılsa final var !).

Sabah olur kampuse gidilir.

Herkez sanki sınava değil defileye gelmiştir. Hocalar dahil. İnsan klabalığının büyük bir kısmı en sevdiği kıyafetleri giymiş, şaçını başını düzeltmiş ve sınava öyle gelmiştir. (Sanki en şık giyine en yüksek notu alacaktır!)

Kimisi ise vizeler nedni ile hayata küsmüştür. Yataktan kalktığı gibi gelmiştir. Saç baş dağınık, üzerine ne giydiği önemli değildir.

Sınav salonunda çalışanların hali ise kıyamet koptuktan sonra ibadet edenlerin halini andırır.

Sınavlar bitince geriye biraz çalışmamanın pişmanlığı olsada, büyük bir rahatlık kalır. (finallere kadar....)