Vodafone İstanbul Yarı Maratonu
Bugün İstanbul Yarı maratonu vardı ve ben de oradaydım ama koşucu olarak değil, koşuşturucu olarak :)
Kaynak göstermek(link vermek) suretiyle fotoğraf ve videolar herkesin kullanımına açıktır.
Kişisel
,
Sosyal
Sosyal medya hesabını yönettiğim Forum Saat'in Festina markası yarışın Zaman Sponsoru olmuştu, ben de yarışı yakından takip etmek ve fotoğraf çekmek için oradaydım.
Sabah saatimi 07:00'ye kurmuştum ama uykusuz kaldığım için duymamışım ve 09:00'a doğru uyandım, taksiye atladım. Sultangazi-Balat arası 15 dk filan sürüyormuş taksiyle onu gördüm :)
Start'ı kaçırdım ama yarışı yakından takip ettim, organizasyon çok sıkı değildi gazetecilerle görevlilerin arasındaydım hep ama bir Allah'ın kulu da kardeşim sen kimsin ne işin var burada demedi... Normalde orada organizatörlerden biriyle buluşup orada rahat hareket edebilmem için bir kolluk gibi birşey alacaktım ama görüşeceğim kadın sağ olsun telefonu açtığında yarış tamamlanmak üzereydi, haberim yoktu dedi...
Bizim zaten yarış için ekstra bir etkinliğimiz yoktu, ana sponsor olarak Vodafone instagram üzerinden bir çalışma yapıyordu. #Koşarkenİstanbul hashtagi ile instagramda paylaşım yapanlar yükledikleri fotoğrafın polaroid çıktısını etkinlik alanındaki Vodafone standından alabiliyorlardı.Ya çok iyi duyuramadıklarından ya da belki bu etkinlik gerçekten uygun değildi bilmiyorum, ona da katılım çok olmadı. Şimdi baktığımda hashtag ile toplamda 76 paylaşım yapılmış, çok iç açıcı bir katılım miktarı değil.
Instagram'da hashtag ile etiketlenmiş fotoğrafların takibini ve baskısını PinQloud ile yapmışlar, özellikle araştırdım, ilerde kullanılabilir.
Instagram'da hashtag ile etiketlenmiş fotoğrafların takibini ve baskısını PinQloud ile yapmışlar, özellikle araştırdım, ilerde kullanılabilir.
Yarışta ilginç tipler de vardı, o koca göbekle nasıl 10km koştuğunu bilmediğim kişiler, 70-80 yaşındaki dedeler, elindeki topları koşarken havada çeviren jonglör atlet..
Geçen yaz Kuşadası'nda askerdeyken takım komutanı ile Soğucak'tan çıkıp Davutlar ve Güzelçamlı'ya kadar 8-9 km koşmuşluğum var bir kez, gerçekten berbattı, koşunun sonunda ağzım sonuna kadar açık bir şekilde durup öyle nefes almaya çalışıyordum.Koşu sonrası da geriye yürüyerek dönerken plaj kenarındaki duşların altından geçip arada kafamı yıkamaya, kendime gelmeye çalışıyordum... Orada 70-80 yaşındaki dedeleri görünce -ki kimisi gerçekten çok yaşlı görünüyordu- insan gerçekten hayret ediyor...
Köprüde gerçekleşen ödül töreninde ise Vodafone'nun dansçı kızlarının kısa bir gösterisi ve kokteyl vardı. Sabah kahvaltı yapmadan yataktan direkt Balat'a fırladığımdan dolayı boş kalan midemi orada kanepelerle biraz doldurdum ve o arada zaten yarış alanın temizlenmeye başlamıştı. Eve dönmeden kullanmaya yeltendiğim seyyar tuvaletler ise iğrençti...
Organizasyona genel olarak bakınca fena değildi, hatta yarı maraton olduğunu düşünürsek iyiydi de denilebilir. Çok fazla şatafatlı şeyler ve popüler kimlikler yoktu, tek başıma gittiğim halde eğlenceliydi diyebilirim. Belki de Kasım ayındaki İstanbul Maratonu'na koşucu olarak katılabilirim, belki :)
Yarı İstanbul Maratonu Zaman Sponsoru Festina |
Yarış Sonrası Masaj Yaptıran Katılımcılar |
Bitiş Çizgisinde Yarış Birincisini Bekleyen Görevliler |
Maraton Selfiesi - (Karşımda Güneş Yok Gözler Uykusuzluktan şişik) |
Kaynak göstermek(link vermek) suretiyle fotoğraf ve videolar herkesin kullanımına açıktır.
0 Harika insan yorum yapmış.:
Yorum Gönder
Lütfen spam yapmaya çalışmayınız...
Yapıcı eleştirileriniz ve renk katan yorumlarınız için teşekkür ederim.