MİNİBÜS

Dolmuş hizmeti veren minibüslere binmeyenimiz yoktur. Kimileri seyrek kimilerinin sürekli biner gider ama kimse pek aldırmaz, ilgi duymaz zamanının önemli bir bölümünün geçtiği bu ortama...

Fotoğraflar Edirne'de çalıştırılan bir minibüs(midibüs)'ten. Minibüsün tavanındaki hoparlörün etrafı koltukların üzerindeki bezle aynı renk olarak eklenmiş ve ön tarafa pek çok bez oyuncak asılmış.

İstanbul'da böylelerine pek rastlanmaz ama Edirne'de sık rastlanabilecek kadar var. Kimisi dantelli gibi değişik değişik örgülerle bezenmiş, kimisi değik oyuncaklarla, kuklalarla vs. vs....

Çoğunluk olarak tabi İstanbul'daki gibi, Karagözlüm, belalım, şöforsen bas gaza tarzı duvar yazıları, bir tarafta minibüse yaslanarak çekilmiş fotoğraf, askerlik ve ya başka birkaç ilave fotoğraf, bir tarafta işlemeli havlu...

Bazen koltuğunuzda otururken, biriyle dikiz aynasında göz göze gelirsiniz ve sonrasında kaçırırsınız gözlerinizi. Bazen şoförün kötü kötü bakışlarına hedef olursunuz, parayı vermeyen kişi sizi sanmaktadır.

Aradan kaçanlar da az değildir kalabalıkta. Bir arkadaştan dinlemiştim. Kız üniversiteye gidip gelirken ara sıra parayı vermeden sıvışıyormuş kalabalığın arasına... Bir gün binmiş yol parası için 20 TL vermiş fakat para üstü gelmemiş, ineceği yere geldiğinde şoföre hatırlatmış ve şu cevabı almış: "vermediğin günlere say" :)

Fortçular vardır, kalabalıkta önündeki bayanı düdükler... Ya da kendi ayakta durur, oturan dekolteli hatuna tepeden tepeden bakar filan...

Bir de yer verme hadisesi vardır, yaşlılara ve bayanlara yer verme olayı... Eskiden bu konuda çok duyarlıydım. Şimdi sanırım biraz katılaştım.

Müsait bir yerde incek var der ineriz ama bazen şoför duymaz. Özellikle cılız sesli kadınların ne dediği şöfor tarafından algılanmadığında, erkekler hemen seslerini olabildiği kadar toklaştırıp, "kaptan inecek var" diye atılırlar filan.

Sabahları ya da akşamları trafiğin ve minibüsün yoğun olduğu saatlerdeki sıkışıklıktan sıkılıp, şoföre laf sıkıştıranlar... Şoförün boş yerlere doğru ilerleyelim, arkayı dörtleyelim, beşleyelim uyarıları... Var mı ücretini veremeyen diyerek, araya sıvışanlardan ücret istemesi...

Vs.. vs. vs... Bu örneklemeler bitmez, biz daha fazla sıkmadan müsait bir yerde inelim.