Dost Acı Arkadaş Acılı Söyler
"Dost acı söyler" diye bir atasözümüz var ama o "acı"yı söyleyecek dostumuz pek yok maalesef. Bu yüzden herkesin bilmediği birçok acı yanı var.
Hepimiz insanız, hepimiz kusurluyuz. Kimimizde ufak tefek, kimimizde ise kocaman kocaman kusur lar, hatalar var. Biz aynaya baktığımızda pek göremiyoruz ama yanımızda duranlar göremediğimiz kusurları bolca görebiliyor. Peki ne kadarını duyabiliyoruz bunların?
2 acılı bir ayran söyleyecek arkadaşlarımızın sayısı çok, ama "acı" söyleyebilecek dostumuz pek yok. Arada sırada çok incitmeden çıtlatacak birilerini bulabiliriz belki ama hepsini bir bir sayacak birini kolay kolay bulamayız, en azından arkadaşlarımızın arasında! Eğer biri tüm kusurlarımızı bir anda açık açık anlatıyorsa muhtemelen arkadaşımız değildir.
Her ne kadar riskli ve yaralayıcı olsa da birbirimize bir şekilde kusurlarımızı ifade edebilmeliyiz ki hataları giderip, eksiklerimizi tamamlayabilelim. Hepsini bir anda söyleyebilmek sanırım çok zor ama çözülmesi en acil olanlar bir şekilde ifade edilebilmeli...
İnsanların çoğu birbirine en güzel iyiliği, en nefret ettikleri zaman yapıyor. Tüm eksikliklerini, yanlışlarını, hatalarını yüzüne çarpıyor. Genelde bu durum sert ve yaralayıcı olabiliyor, belki kişi kendisine yöneltilen nefrete odaklandığı için beklenen etkiyi de göstermeyebilir ama bir şekilde yüzleşmek zorunda kalıyor kusurlarıyla...
Pek olmuyor ama biri kusurlarımı anlatacak olursa soğukkanlılıkla sindirmeye çalışıyorum fakat kimsenin yüzüne tüm hatalarını sayacak kadar soğukkanlı olamıyorum. Öğrenmek isteyen olur belki ama kimsenin de kusurlarını "duymak" istediğini sanmıyorum.
Ben daha çok ince ince dokundurmaya çalışıyorum, ufak iğnelerle dürterek, rahatsız eden ama acıtmayan dokunuşlarla. Kimi zaman işe yarıyor kimi zaman yaramıyor çünkü hataları gidermek farkına varmanın yanında çoğu zaman kişinin kendini düzeltmek istemesiyle alakalı oluyor.
Sizin kendi kusurlarınızın gerçekten farkında olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Sosyal
Hepimiz insanız, hepimiz kusurluyuz. Kimimizde ufak tefek, kimimizde ise kocaman kocaman kusur lar, hatalar var. Biz aynaya baktığımızda pek göremiyoruz ama yanımızda duranlar göremediğimiz kusurları bolca görebiliyor. Peki ne kadarını duyabiliyoruz bunların?
2 acılı bir ayran söyleyecek arkadaşlarımızın sayısı çok, ama "acı" söyleyebilecek dostumuz pek yok. Arada sırada çok incitmeden çıtlatacak birilerini bulabiliriz belki ama hepsini bir bir sayacak birini kolay kolay bulamayız, en azından arkadaşlarımızın arasında! Eğer biri tüm kusurlarımızı bir anda açık açık anlatıyorsa muhtemelen arkadaşımız değildir.
Her ne kadar riskli ve yaralayıcı olsa da birbirimize bir şekilde kusurlarımızı ifade edebilmeliyiz ki hataları giderip, eksiklerimizi tamamlayabilelim. Hepsini bir anda söyleyebilmek sanırım çok zor ama çözülmesi en acil olanlar bir şekilde ifade edilebilmeli...
İnsanların çoğu birbirine en güzel iyiliği, en nefret ettikleri zaman yapıyor. Tüm eksikliklerini, yanlışlarını, hatalarını yüzüne çarpıyor. Genelde bu durum sert ve yaralayıcı olabiliyor, belki kişi kendisine yöneltilen nefrete odaklandığı için beklenen etkiyi de göstermeyebilir ama bir şekilde yüzleşmek zorunda kalıyor kusurlarıyla...
Pek olmuyor ama biri kusurlarımı anlatacak olursa soğukkanlılıkla sindirmeye çalışıyorum fakat kimsenin yüzüne tüm hatalarını sayacak kadar soğukkanlı olamıyorum. Öğrenmek isteyen olur belki ama kimsenin de kusurlarını "duymak" istediğini sanmıyorum.
Ben daha çok ince ince dokundurmaya çalışıyorum, ufak iğnelerle dürterek, rahatsız eden ama acıtmayan dokunuşlarla. Kimi zaman işe yarıyor kimi zaman yaramıyor çünkü hataları gidermek farkına varmanın yanında çoğu zaman kişinin kendini düzeltmek istemesiyle alakalı oluyor.
Sizin kendi kusurlarınızın gerçekten farkında olduğunuzu düşünüyor musunuz?
0 Harika insan yorum yapmış.:
Yorum Gönder
Lütfen spam yapmaya çalışmayınız...
Yapıcı eleştirileriniz ve renk katan yorumlarınız için teşekkür ederim.