Yozlaşmanın Meyvesi

Milletimiz git gide değerlerinden uzaklaşıyor. Herkesde bir yozlaşma almış başını gidiyor. Ve bu yozlaşma daha doğrusu yozlaştırma süreci, uzun süredir bilinçli olarak sürdürülüyor.

Tv programlarında, filmlerde, radyolarda, hatta sanat(!) eserlerinde yozlaştırılmak için sanki kasıtlı ögeler kullanılıyor. Sonuç olarak bakıldığında da özünden kopmuş ve ahlaki değerlerini yitirmiş bir gençlik yetişmeye başladı.

Eskiden kimsenin yapmadığı edepsizlikler, duvarları yıkmak, özgürleşmek ve rahat yaşam tarzı adı altına son derece normal olarak görülmeye başlandı. Ve geçtiğimiz aylarda ard arda annelerini öldüren ve daha sonra hiç pişman olmadığını söyleyen canavarlaştırılmış bireyleri herkez gördü.

Bunlardan biri olan 17 yaşındaki M.F 46 yaşındaki annesini öldürüp, 13 parçaya ayırmıştı. Anne ve babası ayrı yaşayan çocuk, annesinin küçüklüğünden beri kötü davrandığını ve annesi ve ablalarıyla sürekli kavga ettiklerini birbirlerine 'seni öldüreceğim' diye bağırdıklarını anlatan M.F zamanla bu sözün ona normal gelmeye başladığını ve Facebook'ta annesini nasıl öldüreceğini anket soru yapıp, daha sonra annesini öldürdüğünü söylemiş.

Aile kavramın yozlaşması aile içi huzursuzluğu getiriyor. Toplumun çekirdeği olan kurumu... Görüyoruz ki yozlaşmak, sıradan basit bir olay değil. Özellikle bizim milletimiz için. Değişen dünyada ahlak kuralları en belirgin şekilde göze çarpan toplumlardan biriyiz. Ve eğer bu ahlaksızlaşma süreci devam ederse, sadece manevi olarak değil maddi olarak da büyük bir kaosun merkezine kayacağız.

Ve sizden ricam bu yozlaşma sürecini körüklemeye çalışan basın, yayın ve diğer farklı organları küçümsemeyip, protesto etmeniz.
SİZ ONLARI ZATEN BİLİYORSUNUZ.