HERKES GÖRSÜN BEN KİTAP OKUYORUM
Adam iki üç yılda bir kitap okur ve yaklaşık okuma periyodu kadar da bunun lafını eder. Her fırsatta dile getirir, "bakın ben kitap okuyorum, kültürlü adamım lan ben" imajı çizmeye çalışır.
Zaten okuduğu kitaplar da ya klasiklerden biridir ya da okuduğu dönemin en çok satanlar listesinden.
Az önce Tolstoy'un "İçimizdeki Şeytan" kitabını okurken geldi bu konu aklıma... Okuduğum Rus yazarları arasında en sevdiğim yazar diyebilirim.. Kısa hikayerlerden oluşan kitaplarını okuyunca birden çok kitap okumuş gibi geliyor insana..
Kitap okumayı alışkanlık haline getirmiş bir insan değilim. Dönem dönem okurum ve okuduğumda da gerçekten çok okurum.. Okuduğum çoğu kitabı üniversitede yaz okulundayken okumuşumdur... Yazın o iki aylık sürelerde en az kırk elli kitap okurken, normal dönemlerde haftada bir ya da iki kitap bitirirdim.
Vizelere bir, finallere iki hafta kala kitapları terkederdim. İstanbula döndükten sonra ise kitap buldukça okumaya çalışıyorum ama zor oluyor çünkü kitap okurken gerçekten okumamın bölünmesinden nefret ediyorum... 20- 30 sayfa okuyarak ilerlemek bana göre değil, soğuyup kitabı yarım bırakıyorum.
En son Jean Christophe Grange'ın Leyleklerin Uçuşu kitabını böyle okumak zorunda kalmıştım ve gerçekten iğrençti... ki kitabın ilk 100 sayfası zaten çok sıkıcıydı...
İçimizdeki Şeytan'ı da ablamda görüp aldım okumaya başladım.. Parça parça okuyorum ama gene de zevkli oluyor, çünkü kitap zaten küçük hikayeciklerden oluşuyor. Tolstoy gerçekten çok olumlu, iyilikçi bir yazar... tüm kitaplarında iyiliği, yardımseverliği özendiriyor...
Neyse yazıyı bir yere bağlamak istiyorum ama bağlayamıyorum... Canım blog yazmak istedi ondan yazdım... neyse görün işte ben okuyorum...
0 Harika insan yorum yapmış.:
Yorum Gönder
Lütfen spam yapmaya çalışmayınız...
Yapıcı eleştirileriniz ve renk katan yorumlarınız için teşekkür ederim.