VİZE SINAVLARI

İlk vize sınavım Yoğun Madde Fiziği ii
Geçtiğimiz bir iki yıl boyunca yaptığımız anlaşmalar sonucu onlarca ülkeye vizesiz olarak seyahat edebilme hakkına sahip olduk, vize derdinden kurtulduk. Yalnız hala şu üniversitelilerin vize stresine bir çözüm bulunamadı.

Üniversiteye ilk başladığım yıl, vizelere girerken stresin "S" i yoktu. Dersler lisedekinin aynı gibi geliyordu ve hatırladığım kadarı ile herkes ders çalışırken biz pansiyonun etüt salonunda benim büyük boy silgimle şişe devirmece oynuyorduk.

Sonraki yıllar stres baş gösterdi ve yıldan yıla arttı. 7. yılımda had safhada tabi ki. Daha önceleri hiç iplemediğim vize sınavlarında artık arkamızda ayı bağırıyor. Öyle ki artık 2 hafta kala sınavlara hazırlanmaya başlıyoruz.

Doğrusu bizim fakülte vizeleri beklenenden bir hafta öne çekti. Önümüzdeki pazartesi Edirne'ye gidecektim ve vizeler başlamadan 2 hafta önce hazırlanmaya başlamış olacaktım. Fakat bu pazartesi fakültenin web sayfasını ziyaret ettiğimde sınav tarihlerinin açıklandığını ve sadece 2 hafta kaldığını gördüm, pazartesiden bugüne de işlerimi toparlayabildiğim kadarı ile toparlamaya çalıştım. Yarın sabah erkenden de Edirne'ye gidiyorum.

Üç sınava giricem ve toplam 3 günde bitecek, sadece 3 ders var. Yıllar yılı derslerim fazla biriktiği için hepsine yeterince çalışamamaktan şikayet eder, kaldığım derslerin bahanesi olarak bunu görürdüm. Şimdi ise bu kadar dersle bile başa çıkmakta zorluk çekiyorum. Yıllar yılı onlarca vize sınavından sadece sınav öncesi bir 10-15 dakika bakmayla 30-35 almışken şimdi 2-3 hafta çalışarak 40 ortalamayı tutturma telaşına düşüyorum. Yalnız hocalarda pek insaf kalmamış, bunu birinci dönem tekrardan gördüm. Hepsine burdan selam çakıyorum.

Normalde pek küfür eden biri değilim ama sınav haftaları ağzımdan bol bol küfürlü cümleler dökülüyor. Kendime engel olamıyorum. Sinir hastası biri gibi oluyorum derslerden konu açılınca. Tüm cehaletim ve aptallığımın üzerimde olduğu bir zamanda tercih yaptığım bir ÖSS sınavı sonrasında 7 yılımı 7ler bitirdiler.

Bildiğiniz gibi fizik bölümünde okuyorum. Hocalar bölümün işinin akademisyen yetiştirmek olduğunu bahane ediyorlar fakat 100 kişiden bir iki kişinin alıcağı kadro için diğer 98 kişiyi de öpüp okşuyorlar.

Ki zaten benim kesinlikle akademisyen olmak gibi bir düşüncem yok. Ne yapmayı düşünüyorsunuz derseniz, şu anda okulu bitirmekten ötesini düşünmekte zorlanıyorum ama genede var aklımda bir şey.

Mezun olan kader arkadaşlarımdan yalnızca ikisi akademik kadroya girdi, geri kalanlar dershanelerde sürünüyor, cüzi fiyatlara ücretli öğretmenlik yapıyorlar, polis olan var, bellboy olan var, çağrı merkezinde çalışanlar, kredi kartı pazarlayanlar var. Ve bu arkadaşlarımın yaptığı işlerinde hiçbirininde bu böümde aldığımız bilginin bir kullanım alanı yok.

Son olarak şunu eklemek istiyorum:  Fizik okumayı düşünen bir tanıdığınız varsa derhal kafasına sert bir şaplak indirin.

Share this:

,

YORUMLAR

0 Harika insan yorum yapmış.:

Yorum Gönder

Lütfen spam yapmaya çalışmayınız...

Yapıcı eleştirileriniz ve renk katan yorumlarınız için teşekkür ederim.