YOL

Yürüyoruz, koşuyoruz, biniyoruz, gidiyoruz, ilerliyoruz ama hala gidilecek bir yerler, ulaşılacak amaçlar, görülecek yerler yapılacak işler oluyor ve tekrar tekrar çıkıyoruz yollara...

Sabahları okula, işe, alışverişe, gezmeye gidiyor ve tekrar dönüyoruz. Ömrümüz yollarda geçti, geçiyor geçecek... Yollar bitmek tükenmek bilmiyor.

Bir günde topu topu 24 saatimiz var ama bunun çok önemli bir bölümü yollarda geçiyor. Geçen hafta boyunca zamanımın çok büyük bir kısmını yollarda geçirdim ve bundan oldukça rahatsızdım.

Bir hafta boyunca Bakırköy Capacity'e gitmem gerekiordu. Ben ise Sultangazi'de oturuyorum ve Bakırköy'e gitmek için bir hayli zamanım gitti.

İlk önce daha önce sürekli kullandığım T4 tramvayına binip Topkapı'da Vatan durağında inip, M1 metrosu ile Bakırköy'e gidiyordum ve meydana gitmek için bir de minibüse... Sabah git akşam gel çatır çatır 3 saatim gidiyordu...

Dün ve bugün de birer sınavım vardı ve ben geçen hafta bu sınavlara çalışmayı düşünüyordum fakat mümkün olmadı tabiki de... Pazartesi akşam Edirne'ye gittim. Dün ve bugünkü sınavlara sadece bir iki saat hazırlanabildim. Ama Allah'tan iyi geçti... Ne de olsa ilk alışım değildi ikisinide...

Tabi bir de Edirne-İstanbul yolu var... Pazartesi gidip bugün döndüm. Otobandan 2,5 saat sürüyor ama otogardan eve servisle gelmek ve servisi beklemek filan...

Işınlanmayı mümkün hale getirselerde kurtulsak şu yol derdinden... Bir dünya fizikçi var, kuantum elektrodinamiği ile uğraşan adamlar var, yatıyo mu bunlar ne halt yiyor... Fizik yan gelip yatma bilimi değildir, halletsinler artık şu işi....