BABALAR GÜNÜ TARİHÇESİ

Bundan yaklaşık yüz yıl önce dedemin dedesinin dedesi (60 yaşındayken) ağır bir hastalığa tutulmuş. Dedemin dedesinin babası da en büyük erkek evlat olarak iyileştirecek hekim aramaya koyulmuş.

Fakat Çankırı'daki hekimler mevcut bilgilerler dahilinde dedemin dedesinin dedesinin hastalığının sebebinin bilinmediğini anlatmışlar. Fakat dedemin dedesinin babası, babasının bu genç yaşta (bizim dedeler hep 80 ve daha fazla yıl yaşarlarmış) ölmesi düşüncesini içine sindirememiş.

İlk olarak Kastamonu'ya gitmiş, o zamanlar Çankırı Kastamonu'ya bağlıymış. Zaten Ankara'nın gelişmişliği de Kastamonu kadar yokmuş o zamanlar. Fakat orada da sonuç çıkmamış ve Çankırı'ya geri dönmüş. Daha sonra ortaya çıkan bir kocakarı Kızılcahamam'daki bir ılıcanın (kaplıca) çare olabileceğini söylemiş.

Dedemin dedesinin babası da hemen hazırlanmış ve babasının rahat edeceği şekilde bir at arabası hazırlatmış, çünkü o zamanlar Kızılcahamam ile Çankırı arasında duble yollar yokmuş. Yollar mevcut motorlu araçların yol almasına elverişli değilmiş. (devamı, bir sonraki babalar gününde.)

to be continued...