Öncelikle hafta boyunca pek çok kişinin ifade ettiği gibi saldırıyı ben de kesinlikle yanlış olduğunu ifade edeyim, bunda da gerçekten samimi olduğumu belirteyim.

Saldırıyı şu yaptı, bu yapmadı, saldırganın bikini eşiyle mayolu resmi çıktı, şu saatte oldu, asıl amaç şuydu, buydu meseleleri hiç ilgimi çekmiyor! Sonuç olarak saldırganlar ister İslam adına, ister komplo olarak bunu gerçekleştirmiş olsunlar, bu saldırıyı doğru gören kardeşlerimiz varsa gerçekten sıkıntımız var demektir...

Her şeyin ötesinde bizim görevimiz Allah'a iman etmek, onu tanımak ve anlatmaktır.
Kendimi de katayım, biz müslümanların zilyon tane kusuru, sıkıntısı varken, kendi ülkemizin politikacıları bile Allah'ın ayetleriyle dalga geçerken gidip kafirlerin ülkesinde kendi gibi kafirlerin arasında küfrünü kusan adamla uğraşmak bizim derdimiz olamaz.

Ben Allah'ı anne babamdan bile daha fazla vakit geçirdiğim, beraber mesai yaptığım, çay kahve içtiğim, aynı masada yemek yediğim adama anlatamıyorsam, bir şekilde arkadaşım dediğim kişiler gözümün önünde, eliminden altından imansız bir şekilde cehenneme yuvarlanıyor ise ve ben bir şey yapamıyorsam, Fransa'daki adama bir şey yapmaya ne hakkım olsun.

Hristyan, yahudi, budist, ateist, deist,.. ne kadar kafir varsa müslümanlara karşı birlik hale getiren bu saldırının faillerine bizdendir diyene, doğrudur diyene de ayrıca yazıklar olsun.

Peki bu dergiye saygı duyuyor muyum?
Biri çıkıp benim anneme babama küfretse, büyük ihtimal sonu fiziksel şiddet olur.
Peki annem, babamla, kendimle kıyas dahi etmeyeceğim, alemlerin uğruna yaratıldığı peygamberime küfür eden kişinin gözümde domuz kadar değeri olur mu?

Je Suis Charlie
Gelelim şimdi ellerinde "Je Suis Charlie" pankartıyla sokaklara dökülen ZikKafalılara. Bu "ZikKafalı" tabiri bana ait değil kesinlikle. Bu tabiri ben yapmasam bile direkt tüm ön yargınızla nefret oklarınızı şu an bana yönelttiniz diyebilirim. Fakat müslümanları, üstelik elinde "Je Suis Charlie" pankartı taşıyan müslümanları ZikKafalı şeklinde tabir eden Charli Hebdo dergisi olunca, bu birçok kişi için sorun teşkil etmeyecektir, ifade özgürlüğüdür.
Hatta kapaktaki çizime imzasını atan Renald Luzier'e sorulduğunda ise evet o "Muhammed" demesi de sanırım gene sorun değildir.

Charlie Hebdo dergisinin saldırıdan hemen sonra kapağında, peygamberimizi bu şekilde tabir etmesi ne kadar adi bir dergi olduğu gerçeğini zaten gösteriyor. Bunu bize savunanları görünce kimin dost kimin düşman olduğu gerçeğini de.

Ayrıca bu kadar savaşın, toplu katliamın, ülkelerin ve kıtaların sömürenlerin, ülkeleri iç savaşa, yolsulluğa, açlığa, eğitimsizliğe sürükleyen kapitalist kafir devletler dururken şiddeti, barbarlığı müslümanlara yakıştıranlara da ayrıca yazıklar olsun!