Bugün kendimle gurur duydum hem de hiçbirşey yapmadığım için. Evet hiçbirşey yapmadım, hiçbirşey söylememe ve bir aksiyon göstermeme rağmen kendimle gurur duydum.

Bir ortama girdim zorunlu olarak, ara sıra kendi kendime neden bu ortamdan kendimi soyutladığımı sorduğum bir ortama... Konuşma geçiyor.. Elemanlar kuru sıkı atıyor, durduk yere sebepsizcesine...

Allah yaratmış kimsenin tipine güzelliğine çirkinliğine pek laf etmem karışmam ama.. Kız olsam ve bin tane.. olsa birini vermeyeceğim tip ve tarza sahip elemanın biri atıyor 5 tane kızı birden götürüyormuş da bir arkadaşı gelse de birini ona yollasaymışşş (hadi hep beraber diyoruz, 1:2:3:4 ;  hassskkkktrrrr lan!!!)

Ben o ortamın adamı olmadığım ve gereksiz yere yaparsın yapamazsın, yalansın eğrisin muhabbetine girmek istemediğimden turist modunda kaldım.. Ama ne diyon sen diye bir itiraz eden de olmadı... Sonra başka biri daha yenilir yutulur şekilde kendini övmeye başladı filan.. sonra işim bitti çıktım ben...

Ama şunu anlamıyorum. Gereksiz  ve sebepsiz yere hiç kimsenin inanmayacağı bir yalanı söylemenin mantığı nedir? Böyle birşeyi söylemeyi kendi aklın, zekan nasıl alır ? Kendine hakaret etmektir bu embesil palavraları...

Daha önce de yalan konusunda bir yazı yazmıştım. Tamam ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim ama durduk yere, iş olsun diye ya da dikkat toplayabilmek için sallamam be yahu...

Birmilyonnokta.com sitesinin çağrı merkezindeki satış temsilcisi bir müşterimi ayarak bir seo hizmeti satıyor.  Ama kendilerini Google iş ortağı olarak tanıtıp 1yıl boyunca organik arama sonuçlarında ilk sayfada yer alacağı bir reklam hizmeti sunduklarını iddia ediyor. 200 TL'ye yakın bir ücreti mobil ödeme yoluyla aldıktan sonrada kesinlikle geri ödeme yapamayacaklarını söylüyorlar. (Şu anda geri ödemeyi 10 gün içinde yapacakları sözünü verdiler.)

Müşterim bu hizmeti bana sorunca biraz araştırdım ve yapmamasını söyledim. Dün yaptım deyince de hemen vazgeç dedim ve çağrı merkezinin bilgisiz ve hiçbir çözüm sunmayan pazarlamacısıyla çok sinirlendirici konuşmamız başlamış oldu.

İlk önce o arayıp para iadesi istedi. "Efendim anahtar kelimelerinizin Google a girişi yapıldı ve ne yazık ki ücret iadesi mümkün değil, biliyorsunuz Google ın merkezi yurtdışında ücret iadesi yapamıyoruz" şeklinde cümleler kullanarak başından savmaya çalıştı.

Müşterim herhangi bir hizmet almamış olmasına karşın, telefon üzerinden yapılan bir hizmet satışını, hizmet gerçekleşmediği halde iptal etmiyorlar ki telefon ve internet üzerinden yapılan satışlar mesafeli satış kapsamına girdiğinden dolayı 1 hafta içinde sorgusuz sualsiz ürün ve hizmet iadesi yapılabilmesi zorunludur. Kaldı ki benim müşterimin onlardan almış olduğu bir hizmet de yoktur.

Google'nin Adını Kullanmak

Kendilerini biz Google çözüm ortağıyız diye pazarlıyorlar ve bunda da haklıdırlar fakat Google çözüm ortakları Adwords yani sağ tarafta ve üstte arkası krem rengi alanda yayınlanan reklamlar için danışmanlık hizmeti yaparlar. Ama bunun kesinlikler ilk sayfada çıkan 10 tane organik arama sonucuyla alakası yoktur. Google organik arama sonuçlarında reklam hizmeti iddia etmek son derece yanıltıcı bir ifadedir. Google hiçbir şekilde organik arama sonuçları içine reklam almaz ve zaten böyle bir reklam aynı zamanda rekabete de aykırı bir işlem olacağından cezai yaptırımı da olur.

Pazarlamacı Seo Kelimesini Anlamını Dahi Bilmiyor

Bu aldıkları ücreti sizin seçtiğiniz 40 anahtar kelimede ilk sayfaya getirip 1 yıl boyunca burada tutacaklarını iddia ediyorlar. Yani kısacası size bir seo hizmeti sunuyorlar ama bunu Google'nin adını kullanarak ve reklam diye adlandırarak bir manipülasyon yapıyorlar. Pazarlamacı ise kendine ezberletilen cümlelerin dışına çıkamıyor bile. Yaptığınız iş reklam değil seo dediğimde seo'nun ne olduğunu bilmediğini görünce. Seo nedir diye sordum anlamadı tekrarlamamı istedi. 4 kez filan Seo nedir diye sordum ama seo nedir haberi dahi yoktu.

Kesinlikle Geri Ödeme Yapmıyoruz Diyorlar

İş bittikten sonra geri ödeme yapılmaması normaldir haklılardır da. Ama işe daha hiç başlanmamış olan  iş için geri ödeme yapmamak ne etiktir ne de yasal. Seçilen kelimelerin Google arama motoruna kaydedildiğini(!) söyleyerek bunun geri dönüşünün olmadığını söylüyorlar. Hatta bir ara "Bildiğiniz gibi Google'nin merkezi yurtdışında" diyerek ödemenin gerçekleşemeyeceğine bahane sürmeye çalıştı ki bu parayı Google alıyor demekten başka birşey değil. Ayrıca size vaad edildiği gibi 1 ay sonra belirtilen kelimelerde ilk 5 sıra içinde çıkmazsak para iadesi yapıyormusunuz dediğimizde. Çıkmaması sözkonusu değil diyor ama çıkmazsa para iadesi yapıyoruz da demekten kaçınıyorlar.

Sabit Telefon Numarası Çalışmıyor - Yetkili Birine Ulaşmak Zor

Konuştuğum kişinin aynı cümleleri defalarca tekrarlayan bir papağandan başka birşey olmadığını görünce daha yetkili birine aktar beni dedim, olmaz dedi. Süpervizörüne aktar beni diye tekrarladım, başka yardımcı olabileceğim bir konu var mı diyerek gene reddetti. İşyeri adresi Afyon'da diye gözüküyor, sabit numaraları arızalı diye çalışmıyor.

İnternette İzleri Yok

Google'da siteyi aradığınızda hiçbiryerde bir bilgiye rastlayamıyorsunuz. 20.000 müşterisi olduğu iddia ediliyor ama garip bir şekilde firmayı tanıtan bir bilgi bulamıyorsunuz . Sadece alo şikayet sitesindeki şikayetler ve sikayetvar.com sitesindeki  kaldırılmış boş şikayet sayfaları yer alıyor. Mesela Google önbelleğinde görülen bir sikayetvar.com ilanı siteye girdiğinizde kaldırılmış olduğunu görüyorsunuz. Bu konuda ya şikayeti kaldırması şartı ile müşteriye iade yapıyorlar ya da sikayetvar.com sitesinde güven zedelenecek bir durum var.

Telefondan Ürün/Hizmet Satın Almayın

Ne bu tarz tanımadığınız firmalardan ne de bilinen markaların ürün ve hizmetini telefon üzerinden satın almayınız. Çünkü telefondaki pazarlamacıların tek amacı daha çok satış yaparak para kazanmak ve bunun için değişik cümlelerde manipülasyon yaparak sizi yanıltmaktan kandırmaktan asla çekinmezler. %90 ihtimalle eksik ve yanlış bilgilendirmelerle karşılaşırsınız.

Artık Blogger'da kendi domaininizi kullanmak daha çetrefilli bir hal aldı. Eskiden direkt olarak bir CNAME ya da A kaydı ile hallediyorduk. Şimdi de sadece ikiye çıktı ama ilk denemelerimde sıkıntı yaşadım.

Aşağıdaki anlatım haritakayit.com sitesi için başarılı olmuştur. Ekran görüntülerindeki adresleri şu anda yazıyı yazarken deniyorum. (Denedim oldu.)

İlk olarak daha önce yaptığımız başarısız bir yönlendirme varsa bunu iptal ediyoruz yoksa direkt Ayarlar sekmesinde blog adresinin altındaki Özel alan adı ekle yazan kısma tıklıyoruz

Blogger kullanıcılarının sık karşılaştığı bir hata bu. Domain panelinizden blogger hostuna yönlendirmenizi yaptığınız zaman, yönlendirme aktif olduğu andan itibaren bu hata sayfası karşınıza çıkacaktır. Yapmanız gereken şey blogger kontrol panelinde blogunuzun yayıncılık ayarlarından aldığını domaine yönlendirmek.



Ben de ingilizce olarak arama yaptım yabancı ülkeden başka kişilerinde aynı sorunla karşılaştığını gördüm Godaddy yardım forumunda da rastladım. Genel olarak bir blogger yönlendirmesi sorunu var. Blogger çalışanları sorunu halledene kadar elimiz mahkum. Yapabileceğimiz birşey göründüğü kadarı ile yok şimdilik, bekleyeceğiz...

Blogger Mühendisleri Sorunu Çözmeye Çalışıyor

Blogger Bilinen Sorunlar Blogu'nda yer alan açıklamada etki alanı ile blogspot eşleşmelerinin devre dışı olduğu. Sorunun araştırılıp kısa sürede ayrıntılı bilgi verileceği de yazıyor.

Onarım Çalışmaları İçin Yönlendirilmeler Kapatıldı

Dün akşam (12.09.2012) bir bilgilendirilme daha yapıldı. Şu anda bakım gerekçesiyle özel alana geçiş ya da özel alandan blogspot.com a geçiş durduruldu. Sanırım yakın zamanda düzeltirler.

Şimdi mezuniyet garip bir duygu. Yok yani yaşamışlığımdan değil de öyleymiş gibi geliyor. 7 yıl süründükten sonra şu önümüzdeki hafta bütünleme sınavları ile mezun olabilirim sanırım.

Garip duygular içerisindeyim, sürekli olarak 18 yıllık eğitim hayatımın her safhasında girdiğim sınavlardan birine giricem ve geçersem fakülteden mezun olucam. Ama şurası da var ki hiç heyecanlandırmıyor beni. 7 yıl mapus yatıp çıkmış adamdan farkım yok aslında ama dışarının da içeriden hiç farklı olmadığı bir mapushane. Demir parmaklıkların olmayıp, bir tebeşirle çizgi çizilip buradan dışarı çıkmayacaksın denilen bir yer.

Ve nihayet çıkabilirim, bakın hala net konuşamıyorum çünkü 4 yılı bitirdiğimde dönem başı 5-6 dersim vardı. Ve her sene bu yıl bitecek umuduyla başlardım, bitebilirdi de, ama bitmedi. Her dönem sadece 1 ders, 2 ders böyle gıdım gıdım ders vere vere mezuniyete dayandım. Yani her aldığım yaz okulunda sadece1 ders geçsem bile 1,5 yıl önce mezundum.

Yalnız işin garibi mezun olmak hayatımda farklı bir sonuç da yaratmayacak. Kademe filan atlamıyorsunuz, sadece dikenli bir yolda yürürken takıldığınız bir çalıdan uzun uğraşlar sonucu paçanızı kurtarıp belki daha büyük dikenli çalıların da olduğu aynı yolda ilerlemeye devam ediyorsunuz sadece. En kötü tarafı da bu kadar diken battıktan sonra bir tane bile gül alamamış gibi hissediyorum. Soruyor insan kendine gül de yoksa işin içinde bu kadar çabalamak yırtınmak niye?

7 yıl çok uzun bir zaman, bayağı da uzun hem de... Kendime bir bakıyorum şöyle de 7 yıl önceki ben'den hiçbir eser yok gibi. Ne bedenim aynı, ne hayallerim, ne korkularım, ne sevdiklerim, ne sevmediklerim. Kendimden bu kadar uzaklaşmışım ama gene de bir arpa boyu yol alamamışım gibi...

Saçlarımda son 3 yıldır 4-5 tel beyaz saç var ama içim çok daha köhnemiş gibi. Heyecan yok, herşeyden öte. Çünkü beklediğiniz hiçbirşey gerçekleşmeyip bu kadar hayal kırıklığı yaşadıktan sonra hayat felsefesi değişiyor insanın. "Herşey olacağına varır" diyerek geçiyorum, herşeyden...

Ama güzel bir felsefedir tavsiye ederim. Herşey olacağına varır, siz sadece yapacağınızı yaparsınız, gerisini bırakırsınız kaderinize... ve eğer istediğiniz gerçekleşmezse, olması gereken buydu dersiniz. Çünkü gerçekten öyledir, neredeyse hayatımızdaki herşey irademiz dışında gerçekleşir. Bazı seçimlerimiz hayatımızı kökünden değiştiriyor olsa da bütün seçimleri doğru yapsak bile kötü bir rüzgarın bizi alıp savurmasına engel olamayız...
(Edit : Bitti amk, mezun oldum)
Kıssadan hisse şu kardeşlerim, Benim bu 4 yıllık okul nasıl geciktirile geciktirile 7 yılda bittiyse işte herşey de böyle olup bitiyor, siz canınızı sıksanız da sıkmasanızda... İyi şey ve kötü şey farketmiyor, bitiyor. Siz rahat olun ve iradeniz dışında gerçekleşen olumsuz gerçeklerle canınızı sıkmayın, mutluluklar sona eriyor diye üzülmeyin. Olacaksa olacaktır... Bu yazımıza özel olarak kutsiden  gelsin parçamız , geçer (üniversiteye başladığım yıl piyasaya çıkan, albümünden)